“Ellerine sağlık” ne denir? Alışkanlığın konforunu sarsan bir cevap rehberi Şunu söyleyerek başlayayım: “Ellerine sağlık” güzel bir cümle ama tembelleştiriyor. Sanki içten teşekkürün yerini otomatik pilota bağlanmış bir refleks almış gibi. Mutfakta, atölyede, ekranda — biri emek veriyor; biz de aynı kalıp cümleyi fırlatıp rahatlıyoruz. Peki gerçekten minnettarlık bu kadar ucuz mu olmalı? Bugün, “Ellerine sağlık ne denir?” sorusunu sadece pratik cevaplarla değil; dilin, emeğin ve kültürel konforun sinir uçlarına dokunarak tartışıyorum. Kökeni değil, alışkanlığı tartışalım “Ellerine sağlık”, Türkçenin kadim teşekkür biçimlerinden. Ama benim derdim tarih dersi değil; bugün bu kalıbın nasıl kullanıldığını, nerede işlevsizleştiğini ve hangi bağlamlarda emeği görünür…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Atasaylar Ailesi Nereli? Geleceğin Işığında Bir Soyun İzleri ve Vizyonu Geleceğe bakarken geçmişin izlerini takip etmek, bir toplumun kendini yeniden tanımlama biçimidir. “Atasaylar ailesi nereli?” sorusu, yalnızca bir köken merakı değil; aynı zamanda köklerin, değerlerin ve vizyonun gelecekte nasıl şekilleneceğine dair derin bir sorgulamadır. Ben bu yazıda, Atasaylar ailesinin nereden geldiğini değil, nereye gidebileceğini konuşmak istiyorum. Çünkü asıl hikâye, geçmiş kadar gelecekte de gizlidir. Gelin, birlikte bir düşünce yolculuğuna çıkalım. Belki bir soyun geçmişinden değil ama geleceğin insanlık mirasından söz ederiz. Atasaylar: Bir Soydan Fazlası, Bir Vizyonun Taşıyıcısı Atasaylar ailesi ismini duyan çoğu kişi, köklü bir geçmişi, üretimi ve toplumsal…
Yorum BırakKapadokya Yürüyerek Gezilir mi? – Edebiyatın Tozlu Yollarında Bir Yolculuk Bir kelime bazen bir yolculuğun başlangıcıdır. Kapadokya… Bu kelime, taşın hafızasını, rüzgârın şiirini, sessizliğin yankısını içinde taşır. Bir edebiyatçının gözünden bakıldığında, Kapadokya yalnızca bir coğrafya değil; bir anlatıdır, bir karakterdir. Ve bu karakter, yürüyerek tanınmayı, adımlarla okunmayı ister. Çünkü bazı yerler sadece gözle değil, ayakla, yürekle, kelimeyle gezilir. Yürümek: Anlatının En Eski Fiili Edebiyat tarihi, yürüyüşün düşünceyle kurduğu sessiz dostluğun hikâyesidir. Montaigne’in denemelerinde dolaşan serbest fikirler, Thoreau’nun orman yollarında yankılanan yalnızlığı, Tanpınar’ın şehirlerin içinde yürürken zamana karşı verdiği mücadele… Hepsi aynı fiilde birleşir: yürümek. Çünkü yürümek, yazmanın ilk biçimidir. Ayak…
Yorum BırakHangar’ın İngilizcesi Ne? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Bir Bakış — Bir Kelimenin Ardındaki Hikâyeyi Aramak Bazen tek bir kelimenin ardında bir dünyanın saklı olduğunu fark ederiz. “Hangar” kelimesi, basitçe uçakların veya araçların muhafaza edildiği büyük yapı anlamına gelir. İngilizcesi de tıpkı Türkçede olduğu gibi “hangar” olarak kullanılır. Ancak bu kadar teknik ve sade bir kelime bile, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden bakıldığında çok daha derin anlamlar taşır. Çünkü dil, sadece kelimelerden değil, onların taşıdığı güç, kimlik ve temsil biçimlerinden oluşur. — Dilin Toplumsal Yüzü Diller, toplumların aynasıdır. “Hangar” gibi nötr görünen bir sözcük bile, üretim…
Yorum BırakGol Neden Çeker? Psikolojik Bir Bakış İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog için her eylem, görünenden çok daha derin bir anlam taşır. Spor sahasında atılan bir golün neden bu kadar çekici olduğunu sorgulamak, aslında insan zihninin motivasyonlarını çözümlemeye çalışmaktır. Futbol sahasındaki bir şutun ağlarla buluşması, yalnızca fiziksel bir hareket değil; bilişsel süreçlerin, duygusal deneyimlerin ve sosyal bağların birleştiği güçlü bir semboldür. İşte bu yüzden “Gol neden çeker?” sorusu, psikolojinin farklı alanlarında ele alınmayı hak eder. — Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Başarıya Giden Yol Bilişsel psikoloji, insanın bilgi işleme süreçlerine odaklanır. Bir futbolcunun şut çekme kararı da zihinsel değerlendirmelerle şekillenir. – Oyuncu,…
Yorum BırakGine’de Hangi Dil Konuşuluyor? Eğitimin Gücü: Öğrenmenin Dönüştürücü Etkisi Eğitim, sadece bilgi edinmek değil, aynı zamanda insanın düşünsel, duygusal ve toplumsal olarak dönüşüm yaşamasını sağlayan güçlü bir araçtır. Her bir öğrenme deneyimi, bireyi daha geniş bir dünyaya açan bir pencere gibi işlev görür. Bu dönüşüm, bireysel olarak insanın düşünme biçimini, değerlerini ve perspektiflerini yeniden şekillendirirken; toplumsal olarak da daha büyük bir etkileşim ve anlayışa olanak tanır. Bir öğretmen olarak, her gün bunun ne kadar derin bir etki yaratabileceğini gözlemliyorum. Öğrenmenin gücü, sadece akademik başarılarda değil, kültürel anlayışlarda ve toplumsal değişimlerde de kendini gösterir. Bugün, öğrenmenin kültürler arası bir boyutunu inceleyerek,…
Yorum BırakGERG Olmak Ne Demek? Eğitim Perspektifinden Bir İnceleme Öğrenme süreci, insan hayatındaki en önemli ve dönüştürücü deneyimlerden biridir. Birçok zaman, öğrenmek sadece akademik bilgi edinmekle sınırlı kalmaz; aynı zamanda duygusal ve toplumsal anlamda bir dönüşümü de beraberinde getirir. Eğitimciler olarak, her öğrencinin potansiyelini keşfetmesini ve toplumsal hayatta daha anlamlı bir şekilde yer almasını sağlamayı hedefleriz. Bu yazıda, popüler bir kavram olan “GERG” olmanın ne anlama geldiğini, bireysel ve toplumsal etkilerini, ayrıca öğrenme süreçleriyle olan ilişkisini tartışacağız. “GERG” kelimesi son yıllarda sıkça kullanılmaya başlanmış bir terim olsa da, ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyor olabilirsiniz. Hadi gelin, birlikte bu terimi derinlemesine…
Yorum BırakDiş Gıcırdatma İçin Hangi Doktora Gidilmeli? Edebiyatın Gözünden Bir İnceleme Kelimenin gücü büyüktür. Her bir kelime, bir anlam taşımanın ötesinde, bir ruhu, bir duyguyu ve bazen de bir çıkmazı yansıtır. Edebiyatçılar, kelimelerin ve anlatıların bu dönüştürücü gücünü derinlemesine anlamış ve kullanmışlardır. Her metin, sadece okuru bir dünyaya sürüklemekle kalmaz, aynı zamanda okurun ruhunda yankı uyandıran, onu sorgulamaya iten bir çalkantıya sebep olur. Edebiyat, bir karakterin yaşadığı duygusal çalkantıyı, içsel çatışmaları, hatta fiziksel belirtileri bile betimleyerek okura farklı bakış açıları kazandırır. Birçok karakter, edebiyatın derinliklerinde yalnızca düşünsel değil, fiziksel bir gerilimi de hisseder. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza adlı eserinde Raskolnikov’un içsel…
Yorum BırakGaz Dedektörü Nasıl Durdurulur? Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Etkileşimi Üzerine Bir İnceleme Birçok insanın gündelik yaşamında karşımıza çıkan teknolojik cihazlar, sadece fonksiyonlarıyla değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı yansıtan dinamikleriyle de dikkat çeker. Gaz dedektörleri, bu cihazlardan yalnızca bir tanesidir. Her ne kadar sıradan bir güvenlik aracı gibi görünseler de, onları kullanma şeklimiz ve onlara karşı duyduğumuz tepki, derin toplumsal normlarla şekillenir. Bir gaz dedektörünün alarm vermesi, evdeki bireylerin farklı rollerini ve toplumsal cinsiyet yapılarını nasıl deneyimlediğimizi de ortaya koyar. Peki, gaz dedektörünü nasıl durdururuz? Bu basit soruyu sosyolojik bir bakış açısıyla ele alarak, toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimlerini daha derinlemesine…
Yorum BırakBir Gelinlik Kaç Kilo Gelir? Tarihsel Bir Perspektif Bir tarihçi olarak, insanlık tarihindeki küçük ayrıntıların büyük toplumsal değişimlerin işaretleri olduğuna inanırım. Her kültürel öğe, toplumların değerlerini, teknolojilerini ve estetik anlayışlarını yansıtır. Bir gelinlik, yalnızca bir kıyafet olmanın ötesinde, sosyal sınıfın, dönemin modasının ve hatta ekonomik koşulların bir simgesidir. Peki, gelinliklerin ağırlığı, bu tarihsel süreçte nasıl evrimleşti? Bir gelinlik kaç kilo gelir ve bu, toplumların estetik anlayışı ve üretim teknolojilerinin evrimi ile nasıl bağlantılıdır? Gelinliklerin geçmişten bugüne nasıl şekillendiğine, tarihsel kırılma noktalarına ve toplumsal dönüşümlere bakarak, bu soruya farklı bir bakış açısı sunalım. Gelinliklerin Tarihsel Evrimi: Ağırlık ve Zenginlik Gelinlikler, ilk…
Yorum Bırak