40’ın Kökü Nedir? Bir Yolculuğun Kesişen İzleri Bugün size küçük ama kalbimde büyük bir yer eden bir hikâye anlatmak istiyorum. “40’ın kökü nedir?” sorusu, bir matematik sınavındaki soğuk bir problem gibi görünse de, bazen içimizin derinliklerine açılan bir kapı olur. Çünkü sayıların da, insanlar gibi, hikâyeleri vardır. Ve bu hikâyeler, bizi birbirimize yaklaştırır. Kasabanın Köprüsünde Başlayan Soru Kasabanın ortasından geçen dere, ahşap bir köprüyle iki sahili birleştirirdi. Ali, elinde not defteri ve mekanik kurşun kalemiyle köprünün başında bekliyordu. “Çözülmeyecek denklem yoktur,” derdi her zaman; hayatı, adımlarını cetvelle ölçecek kadar düzenliydi. O gün de defter yapraklarına aynı soruyu yazıp durdu: 40’ın…
Yorum BırakGünlük Kesitler Yazılar
Aselsan Faiz Geliri Var Mı? Edebiyatın Işığında Ekonomik Bir Yorum Bir Edebiyatçının Girişi: Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, sadece kelimelerle değil, aynı zamanda düşünceyle, duygularla ve anlam arayışıyla şekillenir. Her metin, bir arayışın izlerini taşır; her karakter, yazarın iç dünyasında bir yer edinmiş bir gerçekliğin yansımasıdır. Tıpkı bir romanın ya da şiirin, derin bir anlam kazandığı gibi, ekonomik veriler de üzerinde düşünülmesi gereken, incelikle dokunulması gereken metinlerdir. Ekonominin temel dinamikleri de öyle değildir; yalnızca sayılar ve formüllerle tanımlanmazlar. Onlar da bir tür anlatı oluşturur. Bir kurumun gelir elde etme şekli, tıpkı bir romanın karakterlerinin kaderi gibi, toplumsal yapıyı,…
Yorum BırakAleviler Hangi Mezhepten Olur? Tarihsel Süreç ve Toplumsal Bağlantılar Geçmişi Anlamak, Bugünü Kavrayabilmektir Bir tarihçi olarak her zaman geçmişin bugünü şekillendiren, toplumsal yapıları ve düşünceleri oluşturan dinamiklere ışık tuttuğunu vurgulamışımdır. Bu yazıda ele alacağımız Alevilik meselesi de, hem tarihsel bir olgu hem de günümüzdeki toplumsal yapıyı şekillendiren bir kimlik meselesidir. Aleviliğin temelleri, İslam’ın özünden mi çıkmıştır, yoksa farklı bir dini inanç ve felsefi düşünce biçimi mi olmuştur? Aleviler hangi mezhepten olur? Bu soruya verilecek yanıt, hem geçmişin hem de bugünün izlerini taşır. Aleviliğin Kökenleri: İslam’dan Bir Ayrılma mı, Yoksa Bir İçsel Yorum mu? Alevilik, esasen İslam’ın bir yorumu olarak ortaya…
Yorum BırakKonuşma İngilizcesi Kaç Ayda Öğrenilir? Bir Ekonomistin Dili ve Karar Teorisi Üzerine Düşünceleri Bir ekonomist için hayat, sınırlı kaynaklar ve sonsuz ihtiyaçlar arasındaki o ince dengeyi kurma sanatıdır. Zaman, emek ve öğrenme kapasitesi de bu kaynaklar arasında yer alır. Konuşma İngilizcesi öğrenmek, tıpkı bir yatırım kararı gibidir: ne kadar zaman ve çaba harcarsanız, getirisi o denli yüksek olur. Ancak her yatırımda olduğu gibi burada da bir fırsat maliyeti vardır. Bir dili öğrenmeye ayrılan her saat, başka bir becerinin veya kazancın ertelenmesidir. Dolayısıyla “Konuşma İngilizcesi kaç ayda öğrenilir?” sorusu, yalnızca dilbilimsel değil, aynı zamanda ekonomik bir sorudur. Cevabı da kişisel sermaye…
Yorum BırakKişisel Mandala Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme İnsan davranışları, çoğu zaman karmaşık ve derinlemesine bir keşif gerektirir. Bazen bir resim, bir şekil veya bir desen, kişinin iç dünyasına dair çok daha fazla bilgi sunar. Kişisel mandala, özellikle son yıllarda bireylerin içsel süreçlerini keşfetmelerine yardımcı olan bir araç haline gelmiştir. Bu yazıda, kişisel mandalanın psikolojik açıdan ne anlama geldiğini inceleyecek ve bu güçlü simgenin bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarını tartışacağız. Kişisel mandala, bir anlamda insanın içsel haritasını çizmesine yardımcı olurken, bireyin kendini daha derinlemesine anlamasına olanak tanır. Peki, kişisel mandala ne demektir? Nasıl bir psikolojik süreçtir? Kişisel Mandala: Bir…
Yorum BırakÜnlü ile Biten Hecelere Ne Denir? – Harflerin Hikâyesinde Bir Yolculuk Bazı sorular vardır ki sadece cevabını öğrenmek için değil, arkasındaki hikâyeyi anlamak için sorulur. “Ünlü ile biten hecelere ne denir?” belki dil bilgisi kitabında tek satırla açıklanır ama aslında içinde küçük bir evren saklıdır. Bugün sizi harflerin dünyasında geçen sıcak, içten ve öğretici bir hikâyeye davet ediyorum. Bu hikâyede bilgi, duyguyla; kural, insanla buluşacak. Hazır mısınız? — Bir Sınıf, İki Öğretmen, Bir Hecenin Hikâyesi Bir zamanlar küçük bir kasaba okulunda, iki farklı öğretmen aynı sınıfı paylaşıyordu. Biri planlı, hedef odaklı ve çözümcüydü: Mehmet Hoca. Diğeri ise sabırlı, empatik ve…
Yorum BırakYüksek Ateşte Halüsinasyon Görülür mü? Bilimsel Bir Bakış Bilimin bize sunduğu en güzel şeylerden biri, günlük hayatta sıkça duyduğumuz sorulara ışık tutabilmesi. “Yüksek ateşte halüsinasyon görülür mü?” sorusu da bunlardan biri. Çocukken ateşlendiğimizde gördüğümüz tuhaf rüyalar, bazen gerçek mi yoksa hayal mi diye bizi düşündürmüştür. İşte bu yazıda, bilimsel bir merakla konuyu ele alıyor, herkesin anlayabileceği bir dille açıklamaya çalışıyorum. Yüksek Ateşin Beyin Üzerindeki Etkileri Ateş, vücudun bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı verdiği doğal bir tepkidir. Normalde vücut sıcaklığı 36,5–37,5 °C arasındadır. Ancak enfeksiyon, iltihap veya bazı hastalıklar nedeniyle bu sıcaklık yükseldiğinde, özellikle 39–40 °C seviyelerine ulaştığında beyin fonksiyonlarında geçici değişiklikler…
Yorum BırakHırsızlıktan İçeri Giren Kişi Ne Kadar Yatar? Edebiyatın Gözünden Bir Suçun Hikâyesi Edebiyat, insanın karanlık yönlerini, suçla olan gizli dansını anlamanın en derin yollarından biridir. Hırsızlık, sadece bir eylem değil, aynı zamanda bir ruh hâlidir; eksiklikle, yoksunlukla, bazen de adalet arayışıyla şekillenen bir iç patlamadır. “Hırsızlıktan içeri giren kişi ne kadar yatar?” sorusu, yalnızca hukukun değil, insan doğasının da cevabını aradığı bir sorudur. Çünkü burada mesele, çalınan bir eşya değil; eksik kalan bir yaşamdır. Bir Suçun Anatomisi: Yoksunluk, Arzu ve İnsanlık Victor Hugo’nun “Sefiller” romanındaki Jean Valjean, edebiyatın en tanınmış hırsızlarından biridir. Bir somun ekmek çalmakla başlayan hikâyesi, insanın vicdanıyla…
Yorum BırakHacet İstemek Ne Demek? Tarihin Derinlerinden Günümüze Uzanan Bir Dileğin Yolculuğu Geçmişi anlamak, aslında bugünü çözümlemenin en incelikli yollarından biridir. Bir tarihçi olarak, insanların yüzyıllar boyunca dileklerini, korkularını ve umutlarını nasıl ifade ettiklerini incelemek; kültürlerin ortak hafızasında “hacet istemek” gibi derin anlamlı bir kavramı görmek beni hep büyülemiştir. Hacet istemek, yalnızca bir dua ya da dilek eylemi değildir; aynı zamanda tarih boyunca toplumların inanç sistemlerini, sosyal yapısını ve dönüşüm süreçlerini yansıtan bir aynadır. Hacet Kavramının Tarihsel Kökeni “Hacet” kelimesi Arapça kökenlidir ve “ihtiyaç”, “istek” veya “dilek” anlamına gelir. Tarih boyunca bu kelime, sadece bireysel bir arzuyu değil, insanın Tanrı veya…
Yorum BırakHaberci Olmak İçin Hangi Bölüm? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin gücü, dünyayı değiştiren bir silahtır. İnsanlık tarihi, kelimelerle şekillenen destanlarla yazılmıştır; her harf, her cümle, toplumların yönünü belirlemiş, kişisel ve toplumsal evrimleri hızlandırmıştır. Yunan tragedya yazarlarından Shakespeare’e, Dostoyevski’den Orhan Pamuk’a kadar edebiyat, insan ruhunu derinlemesine keşfederek, yazının ve kelimenin gücünü ortaya koymuştur. Edebiyat, sadece bir sanat değil, aynı zamanda toplumu anlama ve dönüştürme aracıdır. Bu güçlü kelime ve anlatılar, gazeteciliğin temel yapı taşlarını da oluşturur. Haberci olmak, yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda toplumu şekillendiren bir sorumluluktur. Bir haberci, tıpkı bir romancı gibi dünyayı farklı bir bakış açısıyla anlatır; her…
Yorum Bırak